| Süleyman Ateş Meali |
|
| 1: Andolsun; birbiri ardınca gönderilenlere, | |
| 2: Esip savuranlara, | |
| 3: Yaydıkça yayanlara, | |
| 4: Ayırdıkça ayıranlara, | |
| 5: Öğüt bırakanlara: | |
| 6: Özür yahut uyarmak için. | |
| 7: (Bunlara andolsun) Ki size va'dedilen, mutlaka olacaktır. | |
| 8: Yıldızlar(ın ışığı) silindiği zaman, | |
| 9: Gök yarıldığı zaman, | |
| 10: Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, | |
| 11: Elçilere vakit belirlendiği zaman: | |
| 12: Ertelenmiş oldukları gün için, | |
| 13: Yani hüküm günü için. | |
| 14: Hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin? | |
| 15: Yalanlayanların vay haline o gün! | |
| 16: Öncekileri helâk etmedik mi? | |
| 17: Sonra geridekileri de onların ardına takarız. | |
| 18: Suçlulara böyle yaparız. | |
| 19: (Hakkı) yalanlayanların vay haline o gün! | |
| 20: Sizi âdi bir sudan yaratmadık mı? | |
| 21: Onu sağlam bir karar yerine koyduk. | |
| 22: Belli bir süreye kadar. | |
| 23: Biçimlendirdik. Ne güzel biçim vereniz Biz. | |
| 25: Arz'ı toplanma yeri yapmadık mı? | |
| 26: Diriler ve ölüler için. | |
| 27: Orada yüksek yüksek dağlar meydana getirmedik mi? Ve size tatlı su(lar) içirmedik mi? | |
| 29: "Haydi yalanladığınız (azâb)a gidin! | |
| 30: Üç dallı bir gölgeye gidin." | |
| 31: Ki ne gölgelendirir, ne de alevden korur. | |
| 32: O, kütük gibi kıvılcım(lar) saçar. | |
| 33: (Saçtığı) kıvılcım, sanki sarı bir halattır. | |
| 35: Bu, konuşamayacakları gündür. | |
| 36: Kendilerine izin de verilmez ki özür dilesinler. | |
| 38: İşte bu, hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık. | |
| 39: Eğer (kurtulmak için yapacağınız) bir hileniz varsa bana hile yapın (da beni atlatın). | |
| 41: Korunanlar ise gölgeler altında, çeşme başındadırlar. | |
| 42: Gönüllerinin çektiği meyvalar içindedirler. | |
| 43: "Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için!" | |
| 44: "Biz, güzel davrananları böyle mükâfâtlandırırız." | |
| 46: "Yeyin, azıcık sefâ sürün, siz suçlularsınız!" | |
| 48: Onlara: "Rükû' edin" dendiği zaman rükû' etmezler. | |
| 50: Onlar bun(a inanmadık)dan sonra hangi hadise (söze) inanacaklar? | |