| Diyanet Vakfi Meali |
|
| 1: (1-5) Söküp çıkaranlara, yavaşça çekenlere, yüzdükçe yüzenlere, yarıştıkça yarışanlara, iş düzenleyenlere andolsun; | |
| 6: (6-9) Birinci üflemenin (kâinatı) sarstığı, onu ikinci üflemenin takip ettiği gün, işte o gün yürekler kaygıdan oynar, gözlerini korku bürür. | |
| 10: (10-11) «Öldükten sonra biz, (dünyadaki) ilk halimize mi döndürüleceğiz, (hem de) çürümüş kemikler olduktan sonra mı?» derler. | |
| 12: «O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur» dediler. | |
| 13: Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar. | |
| 14: Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. | |
| 15: (Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi? | |
| 16: Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti: | |
| 17: Firavun'a git! Çünkü o çok azdı. | |
| 18: (18-19) De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın. | |
| 20: Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi. | |
| 21: (O ise) hemen yalanladı ve isyan etti. | |
| 22: Sonra (inkâr için) olanca çabasını göstermek üzere sırtını döndü. | |
| 23: Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı: | |
| 24: Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi. | |
| 25: Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı. | |
| 26: Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. | |
| 27: (27-29) Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı. | |
| 30: (30-33) Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. | |
| 34: (34-36) Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit, insan dünyada iken ne için çalıştığını hatırlar. Cehennem de gören her kişiye açıklığı ile gösterilir. | |
| 37: (37-39) Azana ve dünya hayatını ahirete tercih edene, şüphesiz cehennem tek barınaktır. | |
| 40: (40-41) Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne barınaktır. | |
| 42: Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.) | |
| 43: Sen onu nereden bilip bildireceksin! | |
| 44: Onun nihaî ilmi yalnız Rabbine aittir. | |
| 45: Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. | |
| 46: Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar. | |