| Hakkı Yılmaz Meali |
|
| 1: Güneş katlanıp dürüldüğünde, | |
| 2: yıldızlar bulandığında, | |
| 3: dağlar yürütüldüğünde, | |
| 4: çıkarlar ve en iyi gelir kaynakları işe yaramaz olduklarında, | |
| 5: canlılar yaratılış özelliklerini yitirdiklerinde, | |
| 6: denizler kaynatıldığında, | |
| 7: insanlar inanç ve amellerine göre gruplandığında, | |
| 8: (8,9) inim inim inletilenlere, “Hangi günahtan dolayı öldürüldüğü/hayatı mahvedildiği?” sorulduğunda, | |
| 10: amel defterleri açılıp yayınlandığında, | |
| 11: gök sıyrılıp açıldığında, | |
| 12: cehennem kızıştırıldığında | |
| 13: (13,14) ve cennet yaklaştırıldığında herkes ne hazırladığını anlar. | |
| 15: (15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi sözüdür. | |
| 22: Arkadaşınız delirmiş/ gizli güçler tarafından desteklenen biri değildir. | |
| 23: Andolsun O, O'nu açık ufukta gördü. | |
| 24: O kimsenin görmediği, duymadığı, sezmediği, kendisine verilen vahiyler hakkında cimri de değildir. | |
| 25: Bu, kendi düşünce yetisinin ürünü olan söz de değildir. | |
| 26: Durum böyleyken siz nereye gidiyorsunuz? | |
| 27: (27,28) "Bu, âlemler için; sizden doğru gitmek isteyenler için öğütten başka bir şey değildir. " | |
| 29: Âlemlerin Rabbi olan Allah, sizin düşünmenizi, öğüt almanızı dilemeyince siz dileyemezsiniz. | |