| Celal Yıldırım Meali |
|
| 1: Korku ve dehşeti herşeyi kaplayacak olan Kıyâmet'in haberi elbette sana geldi. | |
| 2: Yüzler var ki, o gün kararıp aşağılanmıştır. | |
| 3: Çalışıp didinmiş, boşuna yorulup bitkin düşmüştür. | |
| 4: İyice kızışmış ateşe varıp yaslanırlar. | |
| 5: Çok sıcak bir kaynaktan içirilirler. | |
| 6: Onlar için derî' dikeninden başka yiyecek yoktur. | |
| 7: O ne besler, ne de açlığı giderir. | |
| 8: Yüzler de var ki, o gün yumuşacık tazedir. | |
| 9: Çalışıp çabaladıklarından memnundurlar. | |
| 10: Yüksek Cennet'tedirler. | |
| 11: Orada boş-anlamsız söz işitmezler. | |
| 12: Orada akan pınar vardır. | |
| 13: Orada yüksek tahtlar, kanepeler mevcuttur. | |
| 14: Konulmuş küpler, | |
| 15: Dizilmiş koltuklar, | |
| 16: Serilmiş yumuşak yaygılar vardır. | |
| 17: Devenin nasıl aratıldığına, | |
| 18: Göğün nasıl yükseltildiğine, | |
| 19: Dağların nasıl dikildiğine, | |
| 20: Yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı ? | |
| 21: Öğüt ver; çünkü sen ancak bir öğütçüsün. | |
| 22: nsanlar üzerine musallat (bir bekçi) değilsin. | |
| 23: Ancak kim (Hak'tan) yüzçevirip inkâra saparsa, | |
| 24: Allah ona en büyük azâb ile azâbda bulunacak. | |
| 25: Şüpheniz olmasın ki, onların dönüşü ancak bizedir. | |
| 26: Sonra da hesaplarını görmek bize aittir. | |