| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali |
|
| 1: (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü. | |
| 2: Kendisine âmâ geldi, diye. | |
| 3: Ne bilirsin, belki o temizlenecek? | |
| 4: Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek. | |
| 5: Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince, | |
| 6: Sen ona yöneliyorsun. | |
| 7: Onun temizlenmemesinden sana ne? | |
| 8: Ama sana can atarak gelen, | |
| 9: Allah'tan korkarak gelmişken, | |
| 10: Sen onunla ilgilenmiyorsun. | |
| 11: Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür. | |
| 12: Artık dileyen onu düşünür. | |
| 13: O, değerli sahifelerdedir. | |
| 14: Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde. | |
| 15: Yazıcıların ellerindedir, | |
| 16: Değerli, iyi yazıcıların. | |
| 17: O kahrolası insan, ne nankör şey. | |
| 18: O yaratan onu hangi şeyden yarattı? | |
| 19: Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu. | |
| 20: Sonra ona yolunu kolaylaştırdı. | |
| 21: Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu. | |
| 22: Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir. | |
| 23: Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi, | |
| 24: Bir de o insan yiyeceğine baksın. | |
| 25: Biz o suyu bol bol döktük. | |
| 26: Sonra toprağı nasıl da yardık. | |
| 27: Bu suretle orada ekinler bitirdik. | |
| 28: Üzümler, yoncalar, | |
| 29: Zeytinlikler, hurmalıklar, | |
| 30: İri ve sık ağaçlı bahçeler, | |
| 31: Meyveler, çayırlar bitirdik. | |
| 32: Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye. | |
| 33: Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde, | |
| 34: O gün kişi kaçar, kardeşinden... | |
| 35: Anasından, babasından.. | |
| 36: Eşinden ve oğullarından. | |
| 37: Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır. | |
| 38: Yüzler var ki, o gün parıl parıl, | |
| 39: Güler, sevinir. | |
| 40: Yüzler de var ki, o gün tozlanmış, | |
| 41: Onları karanlık bürümüş, | |
| 42: İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar. | |