| Ümit Şimşek Meali |
|
| 1: Yüzünü ekşitti ve döndü: | |
| 2: Yanına âmâ geldi diye. | |
| 3: Nereden biliyorsun, belki arınacaktı. | |
| 4: Yahut öğüt alacak, öğütten faydalanacaktı. | |
| 5: Öğüte ihtiyaç duymayan kimseye gelince: | |
| 6: Sen ona yöneliyorsun. | |
| 7: Oysa o arınmadı diye sen sorumlu olmazsın. | |
| 8: Fakat sana can atarak geleni, | |
| 9: Üstelik çekinerek gelmişken, | |
| 10: Sen ihmal ediyorsun. | |
| 11: Sakın! Çünkü o bir öğüttür. | |
| 12: İsteyen ondan öğüt alır. | |
| 13: (13-14) O çok şerefli, yüce, tertemiz sayfalardadır. | |
| 15: (15-16) Saygın ve itaatkâr kâtiplerin elleriyle yazılmıştır. | |
| 17: Kahrolası insan, nasıl nankörlük ediyor! | |
| 18: Allah onu hangi şeyden yarattı? | |
| 19: Bir damla sudan! Onu yarattı, ona biçim verdi. | |
| 20: Sonra yolunu kolaylaştırdı. | |
| 21: Sonra öldürüp kabre koydu. | |
| 22: Sonra da, dilediğinde onu tekrar diriltir. | |
| 23: Doğrusu insan, Allah'ın ona emrettiklerini yerine getirmedi. | |
| 24: İnsan yediklerine baksın. | |
| 25: Biz suyu bol bol yağdırdık. | |
| 26: Sonra toprağı yardıkça yardık. | |
| 27: Ondan taneler, | |
| 28: Üzümler, sebzeler, | |
| 29: Zeytinler, hurmalar, | |
| 30: Bol ağaçlı bahçeler, | |
| 31: Meyveler, otlaklar bitirdik: | |
| 32: Sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için. | |
| 33: O müthiş ses kulaklara çarptığında, | |
| 34: O gün insan kendi kardeşinden kaçar. | |
| 35: Anasından, babasından, | |
| 36: Eşinden ve oğullarından kaçar. | |
| 37: O gün herkesin kendisine yetecek bir derdi vardır. | |
| 38: Yüzler vardır o gün parıl parıl, | |
| 39: Güleçtir, sevinçlidir. | |
| 40: Kimi yüzler de o gün toza toprağa bulanmış, | |
| 41: Karanlığa bürünmüştür. | |
| 42: Onlar inkârcı günahkârlardır. | |