REM – prefiksli bərpa hissəciyi V – 1-ci şəxs cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi الفاء استئنافية فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له
|
LH
lehu
ondan
for him
Lam,He, 30,5,
P – prefiksli ön söz lām PRON – 3-cü şəxs kişi tək şəxs əvəzliyi جار ومجرور
ذلك
|
Z̃LK
ƶālike
bu
that.
Zel,Lam,Kef, 700,30,20,
DEM – kişi tək nümayiş əvəzliyi اسم اشارة
وإن
|
WÎN
ve inne
və şübhəsiz
And indeed,
Vav,,Nun, 6,,50,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) ACC – ittihamedici hissəcik الواو عاطفة حرف نصب
له
|
LH
lehu
o var
for him
Lam,He, 30,5,
P – prefiksli ön söz lām PRON – 3-cü şəxs kişi tək şəxs əvəzliyi جار ومجرور
عندنا
ع ن د | AND̃
AND̃NÆ
ǐndenā
yanımızda
with Us
Ayn,Nun,Dal,Nun,Elif, 70,50,4,50,1,
LOC – təqsirləndirici yer zərfi PRON – 1-ci şəxs cəm yiyəsi əvəzliyi ظرف مكان منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لزلفى
ز ل ف | ZLF
LZLF
lezulfā
yaxınlıq
surely is a near access
Lam,Ze,Lam,Fe,, 30,7,30,80,,
EMPH – vurğulayıcı prefiks lām N – nominativ qadın adı اللام لام التوكيد اسم مرفوع
وحسن
ح س ن | ḪSN
WḪSN
ve Husne
və gözəl
and a good
Vav,Ha,Sin,Nun, 6,8,60,50,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və) N – ittihamedici kişi adı الواو عاطفة اسم منصوب
مآب
ا و ب | ÆWB
M ËB
mābin
gələcək
place of return.
Mim,,Be, 40,,2,
N – kişi cinsi qeyri-müəyyən isim اسم مجرور
Konu Başlığı: [38:17-29] Davud'un Adalet Konusundaki Duyarlılığı
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz de onun bu suçunu örttük ve şüphe yok ki onun, katımızda bir yakınlık derecesi ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardı.
Adem Uğur : Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Ahmed Hulusi : Bunun üzerine onu, Onun için mağfiret ettik. . . İndîmizde Onun için yakınlık ve dönüşün güzeli var.
Ahmet Tekin : Bu davranışından dolayı onu bağışladık. Yanımızda onun bir yakınlığı, bir değeri var. Cennet’te güzel bir makamı var.
Ahmet Varol : Biz de onun bu (hatası)nı bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda bir yakınlığı ve güzel bir varış yeri (veya geleceği) vardır.
Ali Bulaç : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Ali Fikri Yavuz : Biz de onun bu hatasını bağışladık. Gerçekten onun, bizim katımızda bir yakınlığı ve güzel bir akıbeti (cenneti) vardır.
Azerice : Buna görə də onu bağışladıq. Onun bizimlə yüksək vəzifəsi və yaxşı sığınacağı var.
Bekir Sadak : Boylece onu bagislamistik. Katimizda onun yakinligi ve guzel bir gelecegi vardir.
Celal Yıldırım : Biz de onu bağışladık ve şüphesiz ki onun yanımızda yakınlığı, dönüş ve sonuç güzelliği vardır.
Diyanet İşleri : Biz de bunu ona bağışladık. Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Böylece onu bağışlamıştık. Katımızda onun yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Diyanet Vakfi : Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Edip Yüksel : Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışladık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de bu hatasını kendisine bağışladık. Gerçekten ona, yanımızda bir yakınlık ve akibet (dönüş) güzelliği vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de onu kendisine mağfiret buyurduk ve hakıkat ona ındimizde kat'î bir yakınlık ve bir akıbet güzelliği vardır
Fizilal-il Kuran : Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Gültekin Onan : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri (meab) vardı.
Hakkı Yılmaz : Biz de o'nun için bunu bağışladık/Biz de o'nu bağışladık. İşte böyle! Şüphesiz yanımızda o'nun için bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri vardır.
Hasan Basri Çantay : Biz de onu saalih (bir zât olarak) intihab etdik. Nezdimizde onun muhakkak bir yakınlığı ve bir akıbet güzelliği vardır.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (biz de) ondan bunu (bu zellesini) affettik. Ve şübhesiz ki katımızda onun için elbette bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.
İbni Kesir : Bunun üzerine Biz de onu bağışladık. Onun için şüphesiz ki katımızda yüksek bir makam ve güzel bir sonuç vardır.
İskender Evrenosoğlu : Böylece bu konuda ona mağfiret ettik. Muhakkak ki onun, katımızda mutlaka yüksek bir makamı ve güzel bir meabı (sığınağı) vardır.
Muhammed Esed : Biz de bu (günahı)nı bağışladık, (öteki dünyada) o'nu Bizim yakınlığımız ve menzillerin en güzeli beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : (25-26) Artık bunun için O'nu yarlığadık ve şüphe yok ki, O'nun için Bizim katımızda elbette bir yakınlık vardır ve bir akıbet güzelliği vardır. Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah'ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır.
Ömer Öngüt : Biz de onu bağışladık. Şüphesiz ki onun bizim katımızda yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır.
Şaban Piriş : İşte böylece biz onu bağışlamıştık. Katımızda onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek hazırlamıştık.
Sad : Buna görə də onu bağışladıq. Onun bizimlə yüksək vəzifəsi və yaxşı sığınacağı var.
Suat Yıldırım : Onun bu hatasını bağışladık. Muhakkak ki onun Bize yakınlığı ve güzel bir âkıbeti vardır.
Süleyman Ateş : Biz de ondan bunu affettik. Yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır.
Tefhim-ul Kuran : Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.
Ümit Şimşek : Biz de onu bağışladık. Onun için katımızda bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz de ondan o günahı affettik. Katımızdan onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek var.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]