CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) CERT – əminlik hissəciyi الواو عاطفة حرف تحقيق
مكروا
م ك ر | MKR
MKRWÆ
mekerū
qurdular
they planned
Mim,Kef,Re,Vav,Elif, 40,20,200,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مكرهم
م ك ر | MKR
MKRHM
mekrahum
sənin tələlərin
their plan,
Mim,Kef,Re,He,Mim, 40,20,200,5,40,
N – təqsirləndirici kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وعند
ع ن د | AND̃
WAND̃
veǐnde
ama o seninledir
but with
Vav,Ayn,Nun,Dal, 6,70,50,4,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və) LOC – ittihamedici yer zərfi الواو عاطفة ظرف مكان منصوب
الله
|
ÆLLH
llahi
Allahın
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – genitiv xüsusi isim → Allah" لفظ الجلالة مجرور
مكرهم
م ك ر | MKR
MKRHM
mekruhum
onların tələləri
(was) their plan,
Mim,Kef,Re,He,Mim, 40,20,200,5,40,
N – nominativ kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإن
|
WÎN
vein
əgər
even if
Vav,,Nun, 6,,50,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) COND – şərti hissəcik الواو عاطفة حرف شرط
كان
ك و ن | KWN
KÆN
kāne
hətta əgər
was
Kef,Elif,Nun, 20,1,50,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli فعل ماض
مكرهم
م ك ر | MKR
MKRHM
mekruhum
tələlər
their plan
Mim,Kef,Re,He,Mim, 40,20,200,5,40,
N – nominativ kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لتزول
ز و ل | ZWL
LTZWL
litezūle
aradan qaldıracaq
that should be moved
Lam,Te,Ze,Vav,Lam, 30,400,7,6,30,
PRP – məqsədin ön zərrəciyi lām V – 3-cü şəxs qadın tək qüsursuz fel, subjunktiv əhval اللام لام التعليل فعل مضارع منصوب
منه
|
MNH
minhu
by it
Mim,Nun,He, 40,50,5,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi جار ومجرور
الجبال
ج ب ل | CBL
ÆLCBÆL
l-cibālu
dağlar
the mountains.
Elif,Lam,Cim,Be,Elif,Lam, 1,30,3,2,1,30,
N – nominativ kişi cəm isim اسم مرفوع
Konu Başlığı: [14:44-47] Tanrı, Mesajını Elçileri Yoluyla Gönderir
Abdulbaki Gölpınarlı : Düzenlerini yaptılar, düzdükleri hîlelerin cezâsıysa Allah katında, hattâ hîlelerinden dağlar bile yerinden oynasa.
Adem Uğur : Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi!
Ahmed Hulusi : Gerçekten onlar, mekrlerini yaptılar; onların mekrleri Allâh indîndedir (karşılığından kurtulamazlar)! Onların mekrleri (hileleri), dağları yerinden oynatacak kadar olsa (neye yarar)!
Ahmet Tekin : Hilelerinin cezası Allah katında belli iken, onlar sinsice hileler, İslâm’ın yükselişini önleme, müslümanların ilerlemesini engelleme planları yapmışlar, tuzaklar kurmuşlardı. Onların sinsi planlarıyla dağlar yerinden gidecek değildi.
Ahmet Varol : Onlar tuzaklarını kurdular. Oysa onların tuzakları Allah katındadır. İsterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, onlar hileli düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten onlar, (İslâma karşı) hile ve tuzaklarını kurdular. Allah katında da onlara hilelerine karşı azap var; isterse onların hileleri dağları yerinden oynatacak olsun.
Azerice : Hər cür planlar qurmuşdular. Halbuki, dağları yerindən oynatacaq qədər güclü hesab etdikləri planlar Allahın nəzarəti altındadır.
Bekir Sadak : suphesiz onlar duzenlerini kurdular; oysa daglari yerinden oynatacak olsa bile, bu duzenleri hep Allah'in elindeydi.
Celal Yıldırım : Onlar kurmak istedikleri tuzağı kurdular; hile ve tuzaklarıyla dağlar bile yerinden oynasa, Allah yanında da onların tuzağına karşı tuzak var.
Diyanet İşleri : Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah, onu bilir).
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz onlar düzenlerini kurdular; oysa dağları yerinden oynatacak olsa bile, bu düzenleri hep Allah'ın elindeydi.
Diyanet Vakfi : Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi!
Edip Yüksel : Onlar planlarını yaptılar, halbuki planları ALLAH'ın kontrolündeydi. Planları dağları yerinden oyanatacak kadar olsa bile..
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten onlar çeşitli hileler ve tuzaklar kurdular. Allah katında da onlara hilelerine karşı azab var; isterse onların hileleri dağları yerinden oynatacak olsun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gerçekten onlar, tuzaklarını kurdular; Allah katında da onlara tuzak var; isterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun!
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka onlar mekirlerini yaptılar, Allah ındinde de onlara mekir var, isterse onların mekirleri dağları yerinden oynatacak olsun
Fizilal-il Kuran : Onlar kuracakları tuzağı kurdular. Fakat tuzakları dağları yerlerinden oynatabilecek nitelikte olsa bile, Allah'ın denetimi altındadır.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki, onlar hileli düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Tanrı katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır.
Hakkı Yılmaz : Ve gerçekten onlar, tuzaklarını kurdular. Onların tuzakları, Allah katındadır. Tuzakları, dağları yerinden oynatacak olsa bile…
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, onlar (peygamberlere karşı) bir takım tuzaklar kurmuşlardı. Halbuki onların tuzaklarından dağlar yerinden oynayıb gitmiş olsa bile Allah katında onlara âid (nice nice) cezalar vardır.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (onlar her türlü) tuzaklarıyla, gerçekten tuzak kurdular; Allah katında da tuzakları (beklemedikleri cezâları) var. Artık, isterse tuzakları dağları yerinden yok edecek olsun!
İbni Kesir : Gerçekten onlar, düzenlerini kurmuşlardı. Halbuki dağları oynatacak güçte olsa bile, onların bu düzenleri hep Allah'ın elindeydi.
İbrahim : Hər cür planlar qurmuşdular. Halbuki, dağları yerindən oynatacaq qədər güclü hesab etdikləri planlar Allahın nəzarəti altındadır.
İskender Evrenosoğlu : Onlar tuzaklarını (hilelerini) kurmuşlardı. Ve onların tuzakları (hileleri) Allah'ın indindedir (Allah onların tuzaklarını bilir), onların tuzakları (hileleri), dağları yok edecek (güçte) olsa bile...
Muhammed Esed : (Hal böyleyken,) onlar yine de, çürük ve asılsız tasarımlara dayanan oyunlarını oynamaya devam etmekteler; oysa, onların bütün oyunları, bütün düzenleri Allah'ın bilgisi içindedir. (Kafirler hakikat karşısında asla başarıya ulaşamazlar) velev ki bu oyunları dağları yerinden oynatacak kadar (yetkince kurgulanmış veyahut güçlü kuvvetli) olsun.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve muhakkak ki, (onlar) hileleriyle hilede bulundular ve onların hilesi, Allah katında (malum)dur. Ve onların hilesi, ondan dağlar zail olacak bir (kuvvette) değildir.
Ömer Öngüt : Gerçekten onlar kurmak istedikleri tuzağı kurmuşlardı. Oysa tuzakları dağları yerinden oynatacak (cinsten) olsa bile, onların tuzakları Allah'ın katında idi.
Şaban Piriş : Onlar tuzaklar kurmuşlardı; oysa dağları yerinden oynatacak olsa bile, bu tuzakları hep Allah’ın elindeydi.
Suat Yıldırım : Onlar tuzaklar kurdular, ama Allah nezdinde de onlara tuzak var, isterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun!
Süleyman Ateş : Onlar tuzaklarını kurdular. Oysa tuzakları dağları yerinden kaldıracak (cinsten) olsa bile onların tuzakları, Allâh'ın yanındaydı (Allâh onların tuzaklarını bozar, cezâlarını verirdi).
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, onlar hileli düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır.
Ümit Şimşek : Onlar tuzaklarını kurdular. Ancak tuzakları Allah katındadıristerse o tuzaklar dağları yerinden oynatacak olsun.
Yaşar Nuri Öztürk : Tuzaklarını kurmuşlardı ama Allah katında da onlar için tuzak var. Zaten onların tuzakları dağları yerinden oynatacak türden olsa neye yarar!
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]