CONJ – prefiksli birləşmə fa (və) N – nominativ isim الفاء عاطفة اسم مرفوع
من
|
MN
min
-dan
of
Mim,Nun, 40,50,
P – ön söz حرف جر
قرية
ق ر ي | GRY
GRYT
ḳaryetin
şəhərlər-
a township
Gaf,Re,Ye,Te merbuta, 100,200,10,400,
N – qadın cinsi qeyri-müəyyən isim اسم مجرور
أهلكناها
ه ل ك | HLK
ǼHLKNÆHÆ
ehleknāhā
məhv etdik
We have destroyed it,
,He,Lam,Kef,Nun,Elif,He,Elif, ,5,30,20,50,1,5,1,
V – 1-ci şəxs cəm (forma IV) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi PRON B> – 3-cü şəxs qadın tək obyekt əvəzliyi فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وهي
|
WHY
vehiye
o
while it
Vav,He,Ye, 6,5,10,
CIRC – prefiksli şərti hissəcik PRON – 3-cü şəxs qadın tək şəxs əvəzliyi الواو حالية ضمير منفصل
ظالمة
ظ ل م | ƵLM
ƵÆLMT
Zālimetun
zülm edərkən
was doing wrong,
Zı,Elif,Lam,Mim,Te merbuta, 900,1,30,40,400,
N – nominativ qadın qeyri-müəyyən fəal iştirakçı اسم مرفوع
فهي
|
FHY
fehiye
və o
so it
Fe,He,Ye, 80,5,10,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi PRON – 3-cü şəxs qadın tək şəxs əvəzliyi الفاء استئنافية ضمير منفصل
خاوية
خ و ي | ḢWY
ḢÆWYT
ḣāviyetun
çökdü
fell
Hı,Elif,Vav,Ye,Te merbuta, 600,1,6,10,400,
N – nominativ qadın qeyri-müəyyən fəal iştirakçı اسم مرفوع
على
|
AL
ǎlā
bitdi
on
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – ön söz حرف جر
عروشها
ع ر ش | ARŞ
ARWŞHÆ
ǔrūşihā
tavanlar
its roofs,
Ayn,Re,Vav,Şın,He,Elif, 70,200,6,300,5,1,
N – cinsi kişi cəm isim PRON – 3-cü şəxs qadın tək sahiblik əvəzliyi اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبئر
ب ا ر | BÆR
WBÙR
ve bi'rin
və yaxşı
and well
Vav,Be,,Re, 6,2,,200,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və) N – qadın cinsi qeyri-müəyyən isim الواو عاطفة اسم مجرور
معطلة
ع ط ل | AŦL
MAŦLT
muǎTTaletin
yararsız hala düşüb
abandoned,
Mim,Ayn,Tı,Lam,Te merbuta, 40,70,9,30,400,
N – genitiv qadın qeyri-müəyyən (forma II) passiv iştirakçı اسم مجرور
وقصر
ق ص ر | GṦR
WGṦR
ve ḳaSrin
və saraylar
and castle
Vav,Gaf,Sad,Re, 6,100,90,200,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) N – cinsiyyətli kişi qeyri-müəyyən isim الواو عاطفة اسم مجرور
مشيد
ش ي د | ŞYD̃
MŞYD̃
meşīdin
davamlı
lofty.
Mim,Şın,Ye,Dal, 40,300,10,4,
N – kişi cinsi qeyri-müəyyən passiv iştirakçı اسم مجرور
Konu Başlığı: [22:39-51] Silolar, Alışveriş Merkezleri, Yardım Kurumları ve Mescidler
Abdulbaki Gölpınarlı : Nice şehirler var ki halkı zâlim olduğundan helâk ettik onları ve o şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, ıpıssız kalmış ve nice kuyular kuruttuk, nice yüce köşkler yıktık.
Adem Uğur : Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helâk ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır.
Ahmed Hulusi : Nice zâlim şehir vardı ki, haksızlıkta aşırı gitmeleri sonucu onları helâk ettik. . . Artık çatıları, duvarları üstüne çökmüş. . . Geride kullanılmaz kuyular ve yıkılmış saraylar kalmış.
Ahmet Tekin : Nice memleketleri, baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engellerken yok ettik. Geride, damları çökmüş, duvarları yıkılmış harabeler, terkedilmiş susuz kuyular, ıssız kalmış ulu saraylar bıraktılar.
Ahmet Varol : (Halkı) zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kentler vardır ki şimdi oraların damları duvarlarının üstüne çökmüş haldedir. (Oralarda) nice kullanılmaz halde kuyu ve (bomboş bırakılmış) sağlam köşk vardır.
Ali Bulaç : (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Ali Fikri Yavuz : Nice memleketler vardı ki, zulüm yapıyorlarken biz onları helâk ettik de damları çökmüş, duvarları üzerlerine yıkılmıştır (ıssız harabeye dönmüştür). Nice kuyularla yüksek saraylar (sahibsiz) bomboş bırakılmıştır.
Azerice : Biz bir çox məmləkətləri zülmə görə məhv etdik. Onların damları uçub, divarları uçub; Orada tərk edilmiş quyular və möhtəşəm saraylar var.
Bekir Sadak : Nice kasabalarin halkini haksizlik yaparken yok ettik. Artik catilari cokmus, kuyulari metruk, saraylari bombos kalmistir.
Celal Yıldırım : Birçok kasaba halkını zulüm edip dururlarken yakalayıp yok ettik. Damları çökmüş, kuyuları kendi haline terkedilmiş ve (ıssız kalmış) yüksekçe sarayları..
Diyanet İşleri : Halkı zulmetmekteyken helâk ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!
Diyanet İşleri (eski) : Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır.
Diyanet Vakfi : Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helâk ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır.
Edip Yüksel : Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet nice memleketler vardır ki, Biz onları zulum yaparlarken helak ettik; şimdi damlarının üzerine çökmüş, ıp ıssız yıkıntı halindedir; ve nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (bomboş kalmış) muhteşem köşkler vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evet, nice memleketler vardı ki biz onları zulm etmektelerken helâk ettik de şimdi onlar damlarının üzerine çökmüş ıp ıssız, hem nice muattal kuyu ve müşeyyed köşk
Fizilal-il Kuran : Halkı zalim olan nice kenti yok ettik. Yapılarının duvarları, yere inen tavan yıkıntılarının üzerine çökmüştür. Nice su kuyularını kullanan kalmamış, nice korunaklı köşkleri ıssız kalmıştır.
Gültekin Onan : (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Hac : Biz bir çox məmləkətləri zülmə görə məhv etdik. Onların damları uçub, divarları uçub; Orada tərk edilmiş quyular və möhtəşəm saraylar var.
Hakkı Yılmaz : "Sonra nice kentler de vardı ki şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yaparlarken Biz, onları değişime/ yıkıma uğrattık. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır; nice terk edilmiş kuyularla bomboş kalmış, kireçle/ betonla sağlamlaştırılmış saraylar! "
Hasan Basri Çantay : (Evet) nice memleket (ler vardı) ki (halkı) zulümde devam edib dururlarken biz onları (mahv-ü) helak etdik. Şimdi dıvarlar tavanlarının üstüne çökmüş (ıpıssız kalmış) dır (o yerler). Ve (biz nice) kuyu (lar) ı muattal, (nice) yüksek saray (ları bomboş bırakdık).
Hayrat Neşriyat : Nitekim o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki, onları helâk etmişizdir. Şimdi o, duvarları çatıları üzerine çökmüş (harâb olmuş) bir hâldedir; kullanılmaz hâle gelmiş nice kuyular ve (bomboş) kalmış nice yüksek saraylar (hep sâhibsiz kaldılar)!
İbni Kesir : Nice kasabaları zulüm ederken helak ettik. Şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmaktadır, kuyuları körelmiş, sarayları yıkılmıştır.
İskender Evrenosoğlu : Böylece (halkı) zalim olan nice ülkeler gibi onu da helâk ettik. Artık o (ülke), çatıları yıkılmış, kuyuları ve yüksek sarayları terkedilmiş (bir halde)dir.
Muhammed Esed : Ve zulüm ve haksızlıkta onmaz düzeylere vardıkları için nice şehirleri yok ettik, öyle ki, şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor; çatıları çökmüş, kuyuları kurumuş, (bir zamanlar göğe doğru) yükselen sarayları (şimdi yerle bir olmuş)!
Ömer Nasuhi Bilmen : Evet. Nice beldeyi, o zalim olduğu halde onu helâk ettik ki, onun duvarları, tavanları üzerine yıkılmış ve nice muattal kuyu ve nice yüksek köşk (sahipsiz bırakılmıştır).
Ömer Öngüt : Nice şehirlerin halkını, zulmederken helâk edip yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları körelmiş, sarayları yıkılmıştır.
Şaban Piriş : Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla edilmiş, su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları bomboş kalmıştır.
Suat Yıldırım : Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar...
Süleyman Ateş : (Halkı) zulmederken helâk ettiğimiz nice kent vardır ki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır!
Tefhim-ul Kuran : (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Ümit Şimşek : Böylece Biz nice zalim beldeyi helâk ettik ki, şimdi onların yerinde altı üstüne gelmiş harabeler, kör kuyular, bomboş duran yüksek saraylar vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Zalim olduğu için helâk ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]