» 18 / Kehf  13:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

18:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Biz | deyirik | Sizə | onların xəbərləri | real kimi | mütləq onlar | cavan idilər | inandırdı | Rəbbinə | Onları da artırdıq | onların rəhbərliyi |

NḪN NGṦ ALYK NBǼHM BÆLḪG ÎNHM FTYT ËMNWÆ BRBHM WZD̃NÆHM HD̃
neHnu neḳuSSu ǎleyke nebeehum bil-Haḳḳi innehum fityetun āmenū birabbihim ve zidnāhum huden

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ امَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Transcript Okunuş Türkçe
1. NḪN = neHnu : Biz
2. NGṦ = neḳuSSu : deyirik
3. ALYK = ǎleyke : Sizə
4. NBǼHM = nebeehum : onların xəbərləri
5. BÆLḪG = bil-Haḳḳi : real kimi
6. ÎNHM = innehum : mütləq onlar
7. FTYT = fityetun : cavan idilər
8. ËMNWÆ = āmenū : inandırdı
9. BRBHM = birabbihim : Rəbbinə
10. WZD̃NÆHM = ve zidnāhum : Onları da artırdıq
11. HD̃ = huden : onların rəhbərliyi
Biz | deyirik | Sizə | onların xəbərləri | real kimi | mütləq onlar | cavan idilər | inandırdı | Rəbbinə | Onları da artırdıq | onların rəhbərliyi |

[] [GṦṦ] [] [NBÆ] [ḪGG] [] [FTY] [ÆMN] [RBB] [ZYD̃] [HD̃Y]
NḪN NGṦ ALYK NBǼHM BÆLḪG ÎNHM FTYT ËMNWÆ BRBHM WZD̃NÆHM HD̃

neHnu neḳuSSu ǎleyke nebeehum bil-Haḳḳi innehum fityetun āmenū birabbihim ve zidnāhum huden
نحن نقص عليك نبأهم بالحق إنهم فتية آمنوا بربهم وزدناهم هدى

[] [ق ص ص] [] [ن ب ا] [ح ق ق] [] [ف ت ي] [ا م ن] [ر ب ب] [ز ي د] [ه د ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu Biz We
نقص ق ص ص | GṦṦ NGṦ neḳuSSu deyirik narrate
عليك | ALYK ǎleyke Sizə to you
نبأهم ن ب ا | NBÆ NBǼHM nebeehum onların xəbərləri their story
بالحق ح ق ق | ḪGG BÆLḪG bil-Haḳḳi real kimi in truth.
إنهم | ÎNHM innehum mütləq onlar Indeed, they (were)
فتية ف ت ي | FTY FTYT fityetun cavan idilər youths
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inandırdı who believed
بربهم ر ب ب | RBB BRBHM birabbihim Rəbbinə in their Lord,
وزدناهم ز ي د | ZYD̃ WZD̃NÆHM ve zidnāhum Onları da artırdıq and We increased them
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden onların rəhbərliyi (in) guidance.
Biz | deyirik | Sizə | onların xəbərləri | real kimi | mütləq onlar | cavan idilər | inandırdı | Rəbbinə | Onları da artırdıq | onların rəhbərliyi |

[] [GṦṦ] [] [NBÆ] [ḪGG] [] [FTY] [ÆMN] [RBB] [ZYD̃] [HD̃Y]
NḪN NGṦ ALYK NBǼHM BÆLḪG ÎNHM FTYT ËMNWÆ BRBHM WZD̃NÆHM HD̃

neHnu neḳuSSu ǎleyke nebeehum bil-Haḳḳi innehum fityetun āmenū birabbihim ve zidnāhum huden
نحن نقص عليك نبأهم بالحق إنهم فتية آمنوا بربهم وزدناهم هدى

[] [ق ص ص] [] [ن ب ا] [ح ق ق] [] [ف ت ي] [ا م ن] [ر ب ب] [ز ي د] [ه د ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu Biz We
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1-ci şəxs cəm şəxs əvəzliyi
ضمير منفصل
نقص ق ص ص | GṦṦ NGṦ neḳuSSu deyirik narrate
Nun,Gaf,Sad,
50,100,90,
V – 1-ci şəxs cəm qeyri-kamil feli
فعل مضارع
عليك | ALYK ǎleyke Sizə to you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – ön söz
PRON – 2-ci şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi
جار ومجرور
نبأهم ن ب ا | NBÆ NBǼHM nebeehum onların xəbərləri their story
Nun,Be,,He,Mim,
50,2,,5,40,
N – təqsirləndirici kişi adı
PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالحق ح ق ق | ḪGG BÆLḪG bil-Haḳḳi real kimi in truth.
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefiksli ön söz bi
N – cinsiyyətli kişi adı
جار ومجرور
إنهم | ÎNHM innehum mütləq onlar Indeed, they (were)
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – ittiham hissəciyi
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
فتية ف ت ي | FTY FTYT fityetun cavan idilər youths
Fe,Te,Ye,Te merbuta,
80,400,10,400,
N – nominativ kişi cəm qeyri-müəyyən isim
اسم مرفوع
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inandırdı who believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) mükəmməl fel
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بربهم ر ب ب | RBB BRBHM birabbihim Rəbbinə in their Lord,
Be,Re,Be,He,Mim,
2,200,2,5,40,
P – prefiksli ön söz bi
N – cinsiyyət kişi adı
PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin yiyəlik əvəzliyi
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وزدناهم ز ي د | ZYD̃ WZD̃NÆHM ve zidnāhum Onları da artırdıq and We increased them
Vav,Ze,Dal,Nun,Elif,He,Mim,
6,7,4,50,1,5,40,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
V – 1-ci şəxs cəm passiv mükəmməl fel< BR>PRON – mövzu əvəzliyi
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden onların rəhbərliyi (in) guidance.
He,Dal,,
5,4,,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim
اسم منصوب

Konu Başlığı: [18:7-15] Dünyanın Sonu

Abdulbaki Gölpınarlı : Onların ahvâlini gerçek olarak sana haber veriyor, hikâye ediyoruz. Şüphe yok ki onlar, Rablerine inanmışlardı ve biz de hidâyetlerini arttırmıştık onların.
Adem Uğur : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Ahmed Hulusi : (Rasûlüm) Onların haberlerini Hak olarak sana hikâye ediyoruz. . . Muhakkak ki onlar Rablerine (Bi-Rabbihim = hakikatleri olan şuurlarında olarak) iman etmiş delikanlılardı. . . Biz de onların hakikatlerini yaşamalarını kuvvetlendirdik.
Ahmet Tekin : Biz sana, onların başından geçenleri, doğru ve hikmete dayalı olarak, kıssalarıyla anlatıyoruz. Hakikaten onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de, onların, imanda, hak yolda, hayırlı yolda sebat edenlerin şevklerini artırdık.
Ahmet Varol : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rabblerine iman etmiş gençlerdi. Biz de hidayetlerini artırmıştık.
Ali Bulaç : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ali Fikri Yavuz : Biz, sana, onların haberlerini doğru olarak anlatalım: Gerçekten bunlar, Rablerine iman eden birkaç gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini (sebatlarını) artırmıştık.
Azerice : Onların hekayəsini bütün reallığı ilə sizə danışırıq. Onlar öz Rəbbinə iman gətirmiş gənclər idilər. Biz də onlar üçün hidayəti artırdıq.
Bekir Sadak : (13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»
Celal Yıldırım : Biz sana onların başından geçen olayı anlatıyoruz; onlar Rablerine imân eden bir grup genç idi; biz de onların doğru yolu bulup (Rablarına daha çok) bağlanmalarını artırdık.
Diyanet İşleri : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Diyanet İşleri (eski) : (13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'
Diyanet Vakfi : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Edip Yüksel : Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rab'lerine inanmış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: hakıkat bunlar, bir kaç genç yiğit rablarına iyman ettiler, biz de hidayetlerini artırdık ve kalblerine rabıta verdik
Fizilal-il Kuran : Biz sana onların hikâyelerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar Râbb'lerine inanmış, bir grup gençti; onların hidayet bilincini arttırmıştık.
Gültekin Onan : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar rablerine inanmış gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Hakkı Yılmaz : (13,16) Biz sana Kehf ve Rakim Ashâblarının önemli haberlerini gerçek olarak kıssalaştıracağız. Şüphesiz onlar, Rablerine iman etmiş birkaç genç yiğitler idi. Biz de onlara kılavuzluğu arttırdık: “Mademki siz, onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden ayrıldınız, o hâlde o büyük mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden yayıversin ve işinizden size rast getirip yararlı olanı hazırlasın.”
Hasan Basri Çantay : (Şimdi) sana onların kıssasını, hakıykatı vech ile, anlatalım: Doğrusu onlar Rablerine îman eden gene yeğitlerdi. Biz de onların hidâyetini artırmışdık.
Hayrat Neşriyat : Biz sana onların haberini hakkıyla anlatıyoruz. Şübhesiz ki onlar, Rablerine îmân etmiş gençlerdi; ve (biz) onların hidâyetlerini artırdık.
İbni Kesir : Sana; onların kıssalarını gerçek olarak anlatalım: Doğrusu onlar; Rabblarına inanmış, genç yiğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık.
İskender Evrenosoğlu : Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.
Kehf : Onların hekayəsini bütün reallığı ilə sizə danışırıq. Onlar öz Rəbbinə iman gətirmiş gənclər idilər. Biz də onlar üçün hidayəti artırdıq.
Muhammed Esed : (Şimdi) onların kıssasını bütün gerçeğiyle sana anlatacağız. Onlar gerçekten de Rablerine yürekten inanan gençlerdi; ve biz de kendilerini doğru yolda derin bir bilinç ve duyarlıkla güçlendirmiş,
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz sana onların haberlerini doğru olarak hikaye ediyoruz. Onlar genç bir zümre idiler. Rablerine imân etmişlerdi ve Biz de onların hidâyetini arttırmış idik.
Ömer Öngüt : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rablerine inanmış gençlerdi, biz de onların hidayetlerini artırdık.
Şaban Piriş : Biz sana onların haberlerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar, Rab’lerine iman etmiş gençlerdi. Biz onların hidayetini artırmıştık.
Suat Yıldırım : Başlarından geçen olayı Biz sana doğru olarak anlatıyoruz. Gerçekten onlar Rab’lerine tam iman etmiş gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini ve yakinlerini artırdık.
Süleyman Ateş : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini artırmıştık.
Tefhim-ul Kuran : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayız. Gerçekten onlar, Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ümit Şimşek : Onların haberlerini Biz sana hak ile bildiriyoruz. Onlar Rablerine iman etmiş gençler idi; Biz de onların hidayetini arttırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş bir yiğitler grubuydu. Ve biz de onların hidayetini artırdık.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}