» 27 / Neml  41:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

27:41 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dedi | tanınmaz hala gətirmək | onun | sənin taxtın | görək | Tanıya biləcəkmi? | yoxsa? | olacaq) | | insanlardan | | tanımamaq |

GÆL NKRWÆ LHÆ ARŞHÆ NNƵR ǼTHTD̃Y ǼM TKWN MN ÆLZ̃YN YHTD̃WN
ḳāle nekkirū lehā ǎrşehā nenZur etehtedī em tekūnu mine elleƶīne yehtedūne

قَالَ نَكِّرُوا لَهَا عَرْشَهَا نَنْظُرْ أَتَهْتَدِي أَمْ تَكُونُ مِنَ الَّذِينَ لَا يَهْتَدُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. GÆL = ḳāle : dedi
2. NKRWÆ = nekkirū : tanınmaz hala gətirmək
3. LHÆ = lehā : onun
4. ARŞHÆ = ǎrşehā : sənin taxtın
5. NNƵR = nenZur : görək
6. ǼTHTD̃Y = etehtedī : Tanıya biləcəkmi?
7. ǼM = em : yoxsa?
8. TKWN = tekūnu : olacaq)
9. MN = mine :
10. ÆLZ̃YN = elleƶīne : insanlardan
11. LÆ = lā :
12. YHTD̃WN = yehtedūne : tanımamaq
dedi | tanınmaz hala gətirmək | onun | sənin taxtın | görək | Tanıya biləcəkmi? | yoxsa? | olacaq) | | insanlardan | | tanımamaq |

[GWL] [NKR] [] [ARŞ] [NƵR] [HD̃Y] [] [KWN] [] [] [] [HD̃Y]
GÆL NKRWÆ LHÆ ARŞHÆ NNƵR ǼTHTD̃Y ǼM TKWN MN ÆLZ̃YN YHTD̃WN

ḳāle nekkirū lehā ǎrşehā nenZur etehtedī em tekūnu mine elleƶīne yehtedūne
قال نكروا لها عرشها ننظر أتهتدي أم تكون من الذين لا يهتدون

[ق و ل] [ن ك ر] [] [ع ر ش] [ن ظ ر] [ه د ي] [] [ك و ن] [] [] [] [ه د ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi He said,
نكروا ن ك ر | NKR NKRWÆ nekkirū tanınmaz hala gətirmək """Disguise"
لها | LHÆ lehā onun for her
عرشها ع ر ش | ARŞ ARŞHÆ ǎrşehā sənin taxtın "her throne;"
ننظر ن ظ ر | NƵR NNƵR nenZur görək we will see
أتهتدي ه د ي | HD̃Y ǼTHTD̃Y etehtedī Tanıya biləcəkmi? whether she will be guided
أم | ǼM em yoxsa? or
تكون ك و ن | KWN TKWN tekūnu olacaq) will be
من | MN mine of
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne insanlardan those who
لا | "are not guided."""
يهتدون ه د ي | HD̃Y YHTD̃WN yehtedūne tanımamaq "are not guided."""
dedi | tanınmaz hala gətirmək | onun | sənin taxtın | görək | Tanıya biləcəkmi? | yoxsa? | olacaq) | | insanlardan | | tanımamaq |

[GWL] [NKR] [] [ARŞ] [NƵR] [HD̃Y] [] [KWN] [] [] [] [HD̃Y]
GÆL NKRWÆ LHÆ ARŞHÆ NNƵR ǼTHTD̃Y ǼM TKWN MN ÆLZ̃YN YHTD̃WN

ḳāle nekkirū lehā ǎrşehā nenZur etehtedī em tekūnu mine elleƶīne yehtedūne
قال نكروا لها عرشها ننظر أتهتدي أم تكون من الذين لا يهتدون

[ق و ل] [ن ك ر] [] [ع ر ش] [ن ظ ر] [ه د ي] [] [ك و ن] [] [] [] [ه د ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
فعل ماض
نكروا ن ك ر | NKR NKRWÆ nekkirū tanınmaz hala gətirmək """Disguise"
Nun,Kef,Re,Vav,Elif,
50,20,200,6,1,
V – 2-ci şəxs kişi cəm (forma II) imperativ feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لها | LHÆ lehā onun for her
Lam,He,Elif,
30,5,1,
P – prefiksli ön söz lām
PRON – 3-cü şəxs qadın tək şəxs əvəzliyi
جار ومجرور
عرشها ع ر ش | ARŞ ARŞHÆ ǎrşehā sənin taxtın "her throne;"
Ayn,Re,Şın,He,Elif,
70,200,300,5,1,
N – təqsirləndirici kişi adı
PRON – 3-cü şəxs qadın tək sahiblik əvəzliyi
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ننظر ن ظ ر | NƵR NNƵR nenZur görək we will see
Nun,Nun,Zı,Re,
50,50,900,200,
V – 1-ci şəxs cəm qeyri-kamil fel, jussiv əhval
فعل مضارع مجزوم
أتهتدي ه د ي | HD̃Y ǼTHTD̃Y etehtedī Tanıya biləcəkmi? whether she will be guided
,Te,He,Te,Dal,Ye,
,400,5,400,4,10,
INTG – prefiksli sorğulayıcı alif
V – 3-cü şəxs qadın təki (forma VIII) qeyri-kamil feli
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع
أم | ǼM em yoxsa? or
,Mim,
,40,
CONJ – əlaqələndirici birləşmə
حرف عطف
تكون ك و ن | KWN TKWN tekūnu olacaq) will be
Te,Kef,Vav,Nun,
400,20,6,50,
V – 3-cü şəxs qadın tək qüsursuz feli
فعل مضارع
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – ön söz
حرف جر
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne insanlardan those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – kişi cəm nisbi əvəzlik
اسم موصول
لا | "are not guided."""
Lam,Elif,
30,1,
NEG – mənfi hissəcik
حرف نفي
يهتدون ه د ي | HD̃Y YHTD̃WN yehtedūne tanımamaq "are not guided."""
Ye,He,Te,Dal,Vav,Nun,
10,5,400,4,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma VIII) qüsursuz fel
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [27:38-44] Bilgin Işık Hızıyla Madde Nakli Gerçekleştiriyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Süleyman, tahtının şeklini değiştirin dedi, bakalım tanıyacak mı, tanımıyacak mı?
Adem Uğur : (Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.
Ahmed Hulusi : (Süleyman) dedi ki: "Tahtını ona zor tanıyacağı bir hâle getirin; bakalım doğru yolu bulacak mı yoksa doğru yolu bulamayanlardan mı olacak?"
Ahmet Tekin : Süleyman: 'Onun tahtını kendisince tanınmayacak hale getirin. Bakalım hakkı, hakikatı tanımayı başarabileceği yolu bulabilecek mi? Yoksa o da hakka, hakikate ulaşabileceği yolu tercih edemeyenlerden mi olacak?' dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: 'Onun için tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayanlardan mı olacak.'
Ali Bulaç : Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?
Ali Fikri Yavuz : Süleyman dedi ki: “- Onun (Belkıs’ın) tahtını tanınmaz hale getirin; bakalım, tanıyacak mı, yoksa tanımıyanlardan mı olacak?”
Azerice : Süleyman: "Taxtının şəklini dəyiş, görək həqiqəti tapacaq, yoxsa haqqı tapa bilməyənlərdən olacaq?" dedi.
Bekir Sadak : Suleyman «Tahtini onun tanimiyacagi hale getirin, bakalim taniyabilecek mi yoksa tanimayacak mi?» dedi.
Celal Yıldırım : Süleyman, «tahtını ona tanıyamıyacağı hale sokun da bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayanlardan mı olacak?» dedi.
Diyanet İşleri : Süleyman, “Tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Süleyman 'Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?' (yola gelecek mi, yoksa yola gelmeyenlerden mi olacak?) dedi.
Diyanet Vakfi : (Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.
Edip Yüksel : 'Tahtının biçimini değiştirin, bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamıyanlardan mı olacak?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Süleyman devamla) dedi ki: «Onun tahtını bilemeyeceği bir vaziyete sokun; getirin bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanıyamayanlardan mı olacak?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Süleyman) dedi ki: «Tahtını tanınmaz duruma sokun, bakalım tanıyacak mı, tanımazlardan mı olacak?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ona, dedi: tahtını başkalaştırın bakalım hakıkati tanıyacak mı? Yoksa tanımazlardan mı olacak?
Fizilal-il Kuran : Sonra yanındakilere dönerek «Tahtı kraliçenin tanımayacağı şekilde değiştirin! bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?» dedi.
Gültekin Onan : Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın / şeklini değiştirin / tanınmaz hale getirin (nekkiru), bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?"
Hakkı Yılmaz : Süleymân dedi ki: “Onun için tahtını belirsizleştirin [ona sıradan bir kişi muamelesi yapın], bakalım o, kılavuzlanan yolu bulanlardan mı yoksa kılavuzlanan doğru yolu bulmayanlardan mı olacak [Müslümanlığında samimi mi değil mi görelim]!”
Hasan Basri Çantay : (Süleyman) dedi ki: «Onun tahtını bilinmez şekle getirin. Bakalım (tanımıya) muvaffak olacak mı, yoksa muvaffak olamayacaklardan mı bulunacak»?
Hayrat Neşriyat : (Ve devamla) dedi ki: 'Onun tahtını, kendisine tanınmaz bir hâle getirin; bakalım(tanımaya) muvaffak olacak mı, yoksa doğruyu farkedemeyenlerden mi olacak?'
İbni Kesir : Dedi ki: Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım hidayeti bulabilecek mi, yoksa bulamayanlardan mı olacak?
İskender Evrenosoğlu : (Süleyman A.S): "Onun tahtının şeklini değiştirin. Bakalım hidayete erecek mi, yoksa hidayete ermeyenlerden mi olacak?" dedi.
Muhammed Esed : (Ve) sözlerine şöyle devam etti: "(Şimdi) onun tahtını tanınmaz hale sokun; bakalım, kendi başına doğru yolu bulacak mı, yoksa doğru yolu bulamayan kimselerden mi olacak."
Neml : Süleyman: "Taxtının şəklini dəyiş, görək həqiqəti tapacaq, yoxsa haqqı tapa bilməyənlərdən olacaq?" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ona tahtını tağyîr edin, bakalım onu tanımaya muvaffak olacak mı, yoksa muvaffak olamayacaklardan mı olacak?»
Ömer Öngüt : (Süleyman) dedi ki: “Onun tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?”
Şaban Piriş : - Tahtın şeklini değiştirin bakalım, onu tanıyabilecek mi; yoksa tanıyamayanlardan mı olacak? dedi.
Suat Yıldırım : Devamla dedi ki: "Şimdi Kraliçenin tahtının şeklini değiştirin! Bakalım onu tanıyacak mı, tanımayacak mı?"
Süleyman Ateş : (Ve) dedi ki: "Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?"
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?»
Ümit Şimşek : Süleyman 'Tahtını onun tanıyamayacağı bir hale getirin,' dedi. 'Bakalım doğruyu bulabilecek mi, bulamayacak mı?'
Yaşar Nuri Öztürk : Emir verdi: "Onun tahtını başkalaştırın, bakalım tanıyacak mı, tanıyamayanların arasına mı girecek?"

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}