V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli فعل ماض من اخوات «كان»
لك
|
LK
leke
sənin
for you
Lam,Kef, 30,20,
P – prefiksli ön söz lām PRON – 2-ci şəxs kişi tək şəxs əvəzliyi جار ومجرور
من
|
MN
mine
of
Mim,Nun, 40,50,
P – ön söz حرف جر
الأمر
ا م ر | ÆMR
ÆLǼMR
l-emri
Bu barədə
the decision
Elif,Lam,,Mim,Re, 1,30,,40,200,
N – cins kişi adı اسم مجرور
شيء
ش ي ا | ŞYÆ
ŞYÙ
şey'un
bir şey (sən edəcəksən)
(of) anything
Şın,Ye,, 300,10,,
N – nominativ kişi qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
أو
|
ǼW
ev
ya
whether
,Vav, ,6,
CONJ – əlaqələndirici birləşmə حرف عطف
يتوب
ت و ب | TWB
YTWB
yetūbe
(Allah) onların tövbəsini qəbul edər
He turns
Ye,Te,Vav,Be, 10,400,6,2,
V – 3-cü şəxs kişi tək natamam fel, subjunktiv əhval فعل مضارع منصوب
عليهم
|
ALYHM
ǎleyhim
onlar
to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim, 70,30,10,5,40,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi جار ومجرور
أو
|
ǼW
ev
və ya
or
,Vav, ,6,
CONJ – əlaqələndirici birləşmə حرف عطف
يعذبهم
ع ذ ب | AZ̃B
YAZ̃BHM
yuǎƶƶibehum
onlara əzab verəcək
punishes them
Ye,Ayn,Zel,Be,He,Mim, 10,70,700,2,5,40,
V – 3-cü şəxs kişi tək (forma II) qeyri-kamil fel, subjunktiv əhval-ruhiyyə PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فإنهم
|
FÎNHM
feinnehum
mütləq onlar
for indeed, they
Fe,,Nun,He,Mim, 80,,50,5,40,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi ACC – ittihamedici hissəcik PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi الفاء استئنافية حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ظالمون
ظ ل م | ƵLM
ƵÆLMWN
Zālimūne
onlar zalımdırlar
(are) wrongdoers.
Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun, 900,1,30,40,6,50,
N – nominativ kişi cəm fəal iştirakçı اسم مرفوع
Konu Başlığı: [3:124-129] Görülmeyen Ordular
Abdulbaki Gölpınarlı : Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zâlim olduklarından dolayı onları azaplandırır.
Adem Uğur : Ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Ahmed Hulusi : Hüküm vermek sana ait değil; dilerse tövbelerini kabul eder veya azap verir. Gerçekten onlar zâlimlerdir.
Ahmet Tekin : Onlara yapılacak muameleden dolayı seni ilgilendiren bir konu yok. Allah ya onların tevbelerini, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişlerini kabul eder, yahut onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.
Ahmet Varol : Senin elinde bir şey yoktur. Allah dilerse onların tevbelerini kabul eder dilerse de zalim olmalarından dolayı kendilerine azab eder.
Ali Bulaç : (Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Ali Fikri Yavuz : Senin elinde (onları cezalandırmak veya affetmek hususunda) bir şey yok. Allahı, ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları zâlim bulundukları için azâblandırır.
Ali İmran : Bununla bağlı edə biləcəyiniz heç bir şey yoxdur. Ya onların tövbəsini qəbul edər, ya da onlara əzab verər. Çünki onlar qəddar insanlardır.
Azerice : Bununla bağlı edə biləcəyiniz heç bir şey yoxdur. Ya onların tövbəsini qəbul edər, ya da onlara əzab verər. Çünki onlar qəddar insanlardır.
Bekir Sadak : Allah'in, onlarin tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi isiyle senin bir ilisigin yoktur; cunku onlar zalimlerdir.
Celal Yıldırım : Senin elinde emirden bir şey yoktur; Allah ya onların tevbesini kabul eder, ya da onlara azâb eder. Çünkü onlar zâlimlerdir.
Diyanet İşleri : Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tövbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir.
Diyanet Vakfi : (127-128) Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Edip Yüksel : Tevbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu işten sana hiçbir şey düşmez. (Allah), ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Senin elinde yapacak bir şey yok. Allah ya onların tevbesini kabul eder ya da onlara azap eder. Çünkü onlar, zalimlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Senin elinde emirden bir şey yok, yahud onlara tevbe ettirsin ve yahud azâb etsin çünkü onlar zalimdirler
Fizilal-il Kuran : Bu konuda senin yapabileceğin birşey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da zalimlikleri yüzünden onları azaba çarptırır.
Gültekin Onan : (Tanrı'nın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması buyruğundan sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Hakkı Yılmaz : "Bu işten sana hiçbir şey yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder yahut onlara azap eder. Artık, şüphesiz onlar yanlış; kendi zararlarına iş yapanlardır. "
Hasan Basri Çantay : (Kullarımın) iş (in) den hiç bir şey sana âid değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse) ler oldukları için, azâblandırır.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Bu işte (îman veya inkârlarında) sana düşen bir şey yoktur; ya(îmâna gelirler de Allah) onların tevbelerini kabûl eder veya (küfürde ısrarlarından dolayı)onlara azâb eder; çünki doğrusu onlar zâlimlerdir.
İbni Kesir : Senin elinde emirden bir şey yok. Allah, ya onların tevbesini kabul eder, yahut da zalim oldukları için azablandırır.
İskender Evrenosoğlu : Senin için bir emir (yapacağın bir şey) yoktur. (Allah), ya onların tövbesini kabul eder veya onlara azap eder. Oysa onlar, gerçekten zalimlerdir.
Muhammed Esed : Allah'ın onların tevbelerini kabul etmesine yahut onları cezalandırmasına karar vermek senin işin değildir (ey Peygamber,) çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir,
Ömer Nasuhi Bilmen : Senin için emirden bir şey yoktur, ya onları tevbe ettirsin veya onları muazzeb kılsın, çünkü onlar zalim kimselerdir.
Ömer Öngüt : Bu işten dolayı senin yapacağın hiçbir şey yoktur. Allah ya onların tevbelerini kabul eder, ya da onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.
Şaban Piriş : Senin bu hususta yapacak bir şeyin yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder veya onları cezalandırır. Çünkü onlar zalimlerdir.
Suat Yıldırım : Bu hususta sana ait bir iş yoktur: Allah ister onlara tövbe nasib edip bağışlar, ister nefislerine zulmettikleri için onları cezalandırır.
Süleyman Ateş : O konuda senin yapacağın bir şey yoktur. Allâh, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zâlim olduklarından dolayı onlara azâb eder.
Tefhim-ul Kuran : (Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalimler olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Ümit Şimşek : Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana birşey düşmez.
Yaşar Nuri Öztürk : İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]